top of page

Mor Balina

Writer: CYPHERCYPHER

Updated: Sep 7, 2020

Tık pls (Loop'a alınız)


Bir varmış, bir yokmuş.

Evvel zaman içinde

kalburun neyin içinde olduğu unutulmuş.


Hava o kadar soğukmuş ki

denizleri dondururmuş.

Bu buz gibi denizin orta yerinde

sevgi dolu mor renkli bir balina dünyaya gelmiş.


Mor balina o kadar sevgi doluymuş ki

tek istediği bunu paylaşacak bir arkadaşmış.

Sevgisi kendine fazla geldiğinden

ne yapacağını bilemiyormuş.


Mor balinanın bilmediği bir şey varmış.

Sevgisini paylaşacak birini

613 saat içinde bulamazsa

kalbi kendine çok ağır geldiğinden

hayata gözlerini yumacakmış.


Mor balina bir sürüyle karşılaşmış.

Ne kadar kolay bulduğuna kendi de şaşırmış.

Arkadaş olmak için yanlarına gitmek istemiş.

Sürüdeki balıklar

mor balinanın büyüklüğünden öyle korkmuş ki

daha selam veremeden hepsi kaçıp gitmiş.

Tam o anda mor balina

daha önce hiç hissetmediği bir sızı hissetmiş.

Ama pek de aldırış etmemiş.


Günler sonra mor balina

uzaklarda birkaç balina daha görmüş.

Ama bu balinalar kendisine hiç benzemiyormuş.

Bir kere renkleri farklıymış.

Bir de şarkı söylüyorlarmış.

Mor balinaya kimse şarkı söylemeyi öğretmemiş ki...

Doğduğundan beri yalnızmış.

Şarkı o kadar hoşuna gitmiş ki

bir heves yanlarında bulmuş kendini.

Selam vermiş ama kendini duyuramamış.

Yüzgeçlerini sallaya sallaya

sonunda kendini belli etmiş.

Balinalar, mor balinadan çok daha büyükmüş.

Şarkılarını bırakıp

mor balinaya kısık gözlerle bakarak

ne istediğini sormuşlar.

"Bana da şarkınızı öğretir misiniz?"

demiş mor balina.

Balinalardan en iri olanı öne çıkmış.

Demiş ki "Sen bize benzemiyorsun bile.

Ne yapacaksın şarkımızı öğrenip de?"

Mor balina "Arkadaş olmak istiyorum" demiş.

Büyük balinalar keşke suratına tükürseymiş.

"Kendine benzeyen yaratıklar bul" deyip gitmişler.

Yaratıklar...

Mor balina o gün ikinci kez içinde bir sızı hissetmiş.

Aradan günler geçmiş.

Bir gece mor balina nefes alamaz gibi olmuş.

İçi ağırlaşmış.

Ciğerlerine ferahlık doldurmak için

bir hışımla su yüzüne çıkmış.

Kocaman dolunayın altında

parıl parıl bir yakamoz varmış.

Ufuk çizgisinde

yakamozun bittiği yerde de

mor bir yıldız parlıyormuş.

Yıldızın bulunduğu yerden

sadece mor balinanın duyabildiği

bir şarkı çalıyormuş.

Şarkı sadece

su üstünden duyulabiliyormuş.

Ama mor balinanın

sürekli su üstünde kalmaya

gücü yetmiyormuş.

Yine de

birkaç dakikada bir su üstüne çıkarak

şarkıyı ezberlemeye başlamış.

Kendi de söyleyebilmeye kararlıymış.


Mor balina sonunda tüm şarkıyı ezberlemiş.

Birine söyleyebilmek için can atıyormuş.

Yoluna çıkan tüm balıklara,

ahtapotlara, deniz yıldızlarına

şarkısını söyleyip duruyormuş.

Gelgelelim hiç kimse

mor balinaya bir tepki vermiyormuş.

Balinacık ne bilsin...

Şarkı söylerken

52 hertz çıkan sesini

kimse duyamıyormuş ki?


Balinacık yüzmüş, yüzmüş...

Bütün denizleri dolaşmış.

Günlerce okyanusun sonu görünmeyen boşluğuna

mor yıldızın ışığını takip ede ede

şarkısını söylemiş durmuş.

Belki beni bir duyan olur da

artık yalnızlığım son bulur

diye.


Mor balina daha fazla dayanamıyormuş.

Gittikçe umudunu kaybediyor,

ağırlaştığını hissediyormuş.

Hareketleri yavaşlamış.

Son bir nefes almak için su yüzüne doğru yollanmış.

İçinden de şunu geçirmiş:

"Kanatlarım olsaydı keşke...

Üzerimden geçen kuşlar

belki arkadaş olurdu benimle."

Mor balina içinde üçüncü bir sızı hissetmiş.

Gözleri kararırken

o gece karaya vuracağını biliyormuş.

Mor yıldızı takip ede ede

şarkısını inatla söyleye söyleye

sadece kaderini bekliyormuş.


Mor balina gözlerini açınca

kendini bir çölün kıyısına

yaklaşırken bulmuş.

Mor yıldız gece karanlığında

kocaman görünüyormuş.

Çölün kıyıya vurduğu yerde

bir ateş yanıyor

etrafında da yedi insan oturuyormuş.

Mor balina birden umutla dolmuş.

Gözleri dolu dolu, minicik çıkan sesiyle

şarkısını son bir kez söylemeye gayret etmiş.

Kıyıya vurursa eğer

öleceğini bile bile.


Denizin binlerce fersah altında

tek bir varlık bile mor balinayı duyamazken

bu yedi insan nasıl olduysa

başlarını denize çevirmiş.

Ses gittikçe yükselirken

ayağa kalkıp kıyıya yanaşmışlar.

İçlerinden biri karanlığa aldırmadan

kendini sulara bırakmış.

Mor balina o gün ilk kez

mutluluktan ağlamış.


Suya giren insanın peşinden

diğer altısı da gelmiş.

Bir gecenin köründe,

bir denizin açıklarında,

bir gökyüzünün altında

mor balina tek bir arkadaş ararken

yedi arkadaşı birden olmuş.

Tam o anda mor yıldız

bir havai fişek gibi patlayıp

milyonlarca parçaya bölünmüş.

Etrafında yedi arkadaşı

mor balinaya sarılırken

yıldızın tozu da

üzerlerine yağarken

mor balina son bir sızı hissetmiş.

Yüzgeçlerini çırpınca

üzerinde yedi arkadaşıyla

su yüzeyinin de üstüne uçabilmiş.

Suyun altında yaşayan mor balina

o gece şarkısını göklerde söylemiş.


Yedi arkadaşı balinacığın üzerinde

birbirlerine sarılıyormuş.

Rüzgarsız gökyüzünde

hepsi birer dilek tutuyormuş.

Mor balina o günün ne olduğunu hemen anlamış.

Kapkara gökyüzünde

rüzgarının mor tozuna bulanan yıldızlardan

arkadaşlarına parıl parıl bir mesaj yazmış.

Sonra da okuyabilsinler diye alçaktan uçmaya başlamış.


Mesajında da şu yazıyormuş:

"Mutlu yıllar."


 
 

Comentarios


© 2018-2020 CYPHER

bottom of page