Tık pls (Loop'a alınız)
Bir varmış, bir yokmuş.
Evvel zaman içinde
kalburun neyin içinde olduğu unutulmuş.
Hava o kadar soğukmuş ki
denizleri dondururmuş.
Bu buz gibi denizin orta yerinde
sevgi dolu mor renkli bir balina dünyaya gelmiş.
Mor balina o kadar sevgi doluymuş ki
tek istediği bunu paylaşacak bir arkadaşmış.
Sevgisi kendine fazla geldiğinden
ne yapacağını bilemiyormuş.
Mor balinanın bilmediği bir şey varmış.
Sevgisini paylaşacak birini
613 saat içinde bulamazsa
kalbi kendine çok ağır geldiğinden
hayata gözlerini yumacakmış.
Mor balina bir sürüyle karşılaşmış.
Ne kadar kolay bulduğuna kendi de şaşırmış.
Arkadaş olmak için yanlarına gitmek istemiş.
Sürüdeki balıklar
mor balinanın büyüklüğünden öyle korkmuş ki
daha selam veremeden hepsi kaçıp gitmiş.
Tam o anda mor balina
daha önce hiç hissetmediği bir sızı hissetmiş.
Ama pek de aldırış etmemiş.
Günler sonra mor balina
uzaklarda birkaç balina daha görmüş.
Ama bu balinalar kendisine hiç benzemiyormuş.
Bir kere renkleri farklıymış.
Bir de şarkı söylüyorlarmış.
Mor balinaya kimse şarkı söylemeyi öğretmemiş ki...
Doğduğundan beri yalnızmış.
Şarkı o kadar hoşuna gitmiş ki
bir heves yanlarında bulmuş kendini.
Selam vermiş ama kendini duyuramamış.
Yüzgeçlerini sallaya sallaya
sonunda kendini belli etmiş.
Balinalar, mor balinadan çok daha büyükmüş.
Şarkılarını bırakıp
mor balinaya kısık gözlerle bakarak
ne istediğini sormuşlar.
"Bana da şarkınızı öğretir misiniz?"
demiş mor balina.
Balinalardan en iri olanı öne çıkmış.
Demiş ki "Sen bize benzemiyorsun bile.
Ne yapacaksın şarkımızı öğrenip de?"
Mor balina "Arkadaş olmak istiyorum" demiş.
Büyük balinalar keşke suratına tükürseymiş.
"Kendine benzeyen yaratıklar bul" deyip gitmişler.
Yaratıklar...
Mor balina o gün ikinci kez içinde bir sızı hissetmiş.
Aradan günler geçmiş.
Bir gece mor balina nefes alamaz gibi olmuş.
İçi ağırlaşmış.
Ciğerlerine ferahlık doldurmak için
bir hışımla su yüzüne çıkmış.
Kocaman dolunayın altında
parıl parıl bir yakamoz varmış.
Ufuk çizgisinde
yakamozun bittiği yerde de
mor bir yıldız parlıyormuş.
Yıldızın bulunduğu yerden
sadece mor balinanın duyabildiği
bir şarkı çalıyormuş.
Şarkı sadece
su üstünden duyulabiliyormuş.
Ama mor balinanın
sürekli su üstünde kalmaya
gücü yetmiyormuş.
Yine de
birkaç dakikada bir su üstüne çıkarak
şarkıyı ezberlemeye başlamış.
Kendi de söyleyebilmeye kararlıymış.
Mor balina sonunda tüm şarkıyı ezberlemiş.
Birine söyleyebilmek için can atıyormuş.
Yoluna çıkan tüm balıklara,
ahtapotlara, deniz yıldızlarına
şarkısını söyleyip duruyormuş.
Gelgelelim hiç kimse
mor balinaya bir tepki vermiyormuş.
Balinacık ne bilsin...
Şarkı söylerken
52 hertz çıkan sesini
kimse duyamıyormuş ki?
Balinacık yüzmüş, yüzmüş...
Bütün denizleri dolaşmış.
Günlerce okyanusun sonu görünmeyen boşluğuna
mor yıldızın ışığını takip ede ede
şarkısını söylemiş durmuş.
Belki beni bir duyan olur da
artık yalnızlığım son bulur
diye.
Mor balina daha fazla dayanamıyormuş.
Gittikçe umudunu kaybediyor,
ağırlaştığını hissediyormuş.
Hareketleri yavaşlamış.
Son bir nefes almak için su yüzüne doğru yollanmış.
İçinden de şunu geçirmiş:
"Kanatlarım olsaydı keşke...
Üzerimden geçen kuşlar
belki arkadaş olurdu benimle."
Mor balina içinde üçüncü bir sızı hissetmiş.
Gözleri kararırken
o gece karaya vuracağını biliyormuş.
Mor yıldızı takip ede ede
şarkısını inatla söyleye söyleye
sadece kaderini bekliyormuş.
Mor balina gözlerini açınca
kendini bir çölün kıyısına
yaklaşırken bulmuş.
Mor yıldız gece karanlığında
kocaman görünüyormuş.
Çölün kıyıya vurduğu yerde
bir ateş yanıyor
etrafında da yedi insan oturuyormuş.
Mor balina birden umutla dolmuş.
Gözleri dolu dolu, minicik çıkan sesiyle
şarkısını son bir kez söylemeye gayret etmiş.
Kıyıya vurursa eğer
öleceğini bile bile.
Denizin binlerce fersah altında
tek bir varlık bile mor balinayı duyamazken
bu yedi insan nasıl olduysa
başlarını denize çevirmiş.
Ses gittikçe yükselirken
ayağa kalkıp kıyıya yanaşmışlar.
İçlerinden biri karanlığa aldırmadan
kendini sulara bırakmış.
Mor balina o gün ilk kez
mutluluktan ağlamış.
Suya giren insanın peşinden
diğer altısı da gelmiş.
Bir gecenin köründe,
bir denizin açıklarında,
bir gökyüzünün altında
mor balina tek bir arkadaş ararken
yedi arkadaşı birden olmuş.
Tam o anda mor yıldız
bir havai fişek gibi patlayıp
milyonlarca parçaya bölünmüş.
Etrafında yedi arkadaşı
mor balinaya sarılırken
yıldızın tozu da
üzerlerine yağarken
mor balina son bir sızı hissetmiş.
Yüzgeçlerini çırpınca
üzerinde yedi arkadaşıyla
su yüzeyinin de üstüne uçabilmiş.
Suyun altında yaşayan mor balina
o gece şarkısını göklerde söylemiş.
Yedi arkadaşı balinacığın üzerinde
birbirlerine sarılıyormuş.
Rüzgarsız gökyüzünde
hepsi birer dilek tutuyormuş.
Mor balina o günün ne olduğunu hemen anlamış.
Kapkara gökyüzünde
rüzgarının mor tozuna bulanan yıldızlardan
arkadaşlarına parıl parıl bir mesaj yazmış.
Sonra da okuyabilsinler diye alçaktan uçmaya başlamış.
Mesajında da şu yazıyormuş:
"Mutlu yıllar."


Comentarios